17 Nisan 2015 Cuma

Surrealism (Gerçeküstücülük)

Gerçeküstücülük anlamına gelen Sürrealizm, Fransa’da ortaya çıkmıştır. Akımın ortaya çıkmasındaki en büyük etken Dadaizm akımıdır. Sürrealizm’in kurucusu André Breton’’dur. Breton, 1924 yılında Sürrealizm’in ilkelerini “ Sürrealizm Manifesto” adı altında hazırlayarak insanlığa sunmuştur. Sigmund Freud’un fikirlerinden etkilenen André Breton bu fikirleri edebiyata sokarak insanı ve toplumu ele almıştır. Bilinçaltının fazlasıyla önemli olduğu Sürrealizm akımında otomatik yazı metodu kullanılmıştır.Sürrealistlere göre bilinçaltı; toplum, ahlak, din ve yasa gibi zorunluluk öğeleri ile oluşur. Bilinçaltını oluşturan etkiler ise çeşitli durumlarda ifşa olur. Rüyalar sürrealistlere göre tamamen bilinçaltından meydana gelmektedir. Freud’un psikanaliz fikirlerinden etkilenen gerçeküstücü sanatçılar, bilinçaltını ortaya çıkarmak gibi bir amaç edinmişlerdir. Freud, rüyaların didiklenmesi ile özellikle cinsel rüyaların çokluğunu toplumun bastırılmış hislerine, yasaların varlığına ve dinlerin bu konudaki tavırlarına bağlamaktadır. Sürrealistler de bu gibi rüyaların büyük bir gösterge olduğu ‘psikanaliz’ düşüncesinde hipnotizma büyük bir ortaya çıkarış yöntemidir. Sürrealistler de bu yöntemi belirleyerek ortaya çıkan verileri edebiyata aktarmışlardır.Sürrealizm, bu fikirlerinin yanı sıra dil ve üslup özellikleri ile de farklılık yaratmışlardır. Kapalı bir anlatım benimseyen sürrealistler herkes tarafından anlaşılır bir anlatımdan sakınmışlardır. Bunun yanı sıra sürrealistler noktalama işaretlerini de yok sayarak eserlerini kaleme almışlardır. Akılcılığa karşı çıkan sürrealistler içlerinden geldiği gibi yazma yöntemini kullanmışlardır. Bu şekilde aklın egemenliğine girmeden yazar kendisine sınırlar koymadan yazabilecektir. Gerçeküstücülük akımı 20. yüzyılın en önemli ve en etkin akımlarından biridir. Resim ve edebiyatın yanı sıra birçok sanat dalında sürrealist yapıtlar ortaya çıkmıştır Özellikle de ünlü ressam Salvador Dali, dikkat çekici resimleri ile sanata tarihine geçmeyi başarmıştır..
Salvador Dalí ( 1904 – 1989)    Salvador Dali 11 Mayıs 1904 'te İspanya'da Figueres isimli kentte (Katalonya bölgesinde) dünyaya geldi. Kendinden önce doğan ve ölen kardeşin ismini alan Dali, ailesinin evlatlarını kaybetmelerini kabullenememesini ve sürekli olarak takıntılı biçimde anılmasını hayatında önemli bir nokta olarak kaydediyor. Ailesinin tavrıyla birlikte doğar doğmaz tapınılan bir ölünün ayak izlerinden yürüdüğünü söyleyerek bu konunun hayatındaki yansımasını bize göstermiştir Dali. Tam da bu sebeple ailesinin dikkatini çekmek amacıyla farklı yollar aramış ve şımarık bir çocuk olan Dali'nin ilk yaptığı eserin adı ''Hasta Çocuk'' olmuştur. Devamında bir çok çalışma sergi Picasso'yla tanışması annesini kaybetmesi de eserlerine yansıyan hususlar olmaya devam etmiştir. Hemen herkesin bildiği Belleğin Azmi eseri özellikle en ünlü eseri olmuştur. Dalí, ressamlığın yanı sıra heykelcilik, fotoğrafçılık ve filmcilikle de ilgilenmiş, Amerikalı animasyoncu Walt Disney ile beraber yaptığı Destino adlı kısa çizgi film, 2003'te "en iyi kısa animasyon filmi" dalında Oscar adayı olmuştur. 1931 yılında Dalí, en meşhur eseri olan Belleğin Azmini yaptı. Yumuşak Saatler ya da Eriyen Saatler olarak da bilinen eserde, geniş bir kumsal manzarası önünde eriyen cep saatleri resmedilmiştir. Eser genel olarak, katı ve değişmez zaman kavramına karşı bir protesto olarak yorumlanır. Dalí sonradan bu resmin ilhamını, sıcak Ağustos güneşi altında erimekte olan bir Camembert peynirinden aldığını yazacaktı. Hiroşima'da patlayan atom bombasının gücünden çok etkilenmiş olan Dalí, hayatının bu dönemine "nükleer mistisizm" adını veriyordu. Yine bu dönemde Dalí, tuvale boya sıçratma, hologramlar, optik yanılgılar ve stereoskopi gibi pek çok değişik teknikle denemeler yaptı. Salvador Dali'yi, elbette eşi Gala'yla yaşadığı ilişkiler, dünyada yaşanan politik değişimler de oldukça etkilemişti. Dali'nin sansasyonel tavrı, söylediği sözler tabi ki sanatını etkiliyordu. her ne kadar politik tavrı değişim göstermiş ve insanların ve sanatçıların tepkisini çekse de yaptığı sergiler daha dikkatle izlenme olanağı bulmuştur. Onun farklı yapısı, dikkat çekici sözleri hatta bazen kötü bir üne kavuşması bile onun dolaylı reklamını yapmış ve bir çok insana ulaşmasını sağlamıştır. Gala'nın ölümünden sonra resim yapmayı nerdeyse bırakan Dali bir süre sonra son olan Serçenin Kuyruğu adlı tablo eserini yaptı. Dalí, 23 Ocak 1989'da kalp yetmezliğinden öldü ve Figueres'te Salvador Dali Müzesi mahzenine gömüldü.
Sanatçının Eserleri
Haşlanmış Fasulyeli Yumuşak Yapı (İç Savaş Öngörüsü)

Belleğin Azmi, 1931

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder