5 Mart 2015 Perşembe

Futurism (Gelecekçilik)

Kökten ıslahatçı eserleri ve belki de daha çok nazariyeleriyle XX. yüzyıl başında ortaya çıkmış olan aşırı inkılâpçı bir İtalyan edebiyat ve sanat akımıdır.
Fütürizm’de Heykel ve Resim
Giacomo Balla, Carlo Carrra, Luigi russolo, Umberto Boccioni ve Gino Severini gibi ressamlar 1910′da kendi bildirgelerini yayımladılar. Bu sanatçılar o dönemde gelecekçi üslupta çalışmıyorlardı, ama “dinamik duyarlılık” (hareket) dedikleri şeyi yakalamaktan, “nesneyi ve onu çevreleyen atmosferi” betimlemekten ve “izleyiciyi resmin merkezine yerleştirmek”ten söz ediyorlardı. Bunları başarmak için önce kübist anlatımı benimsediler. Kübist resme özgü, biçimi çözümleme işleminin ötesine geçerek, çağdaş yaşamın dinamiğindeki duygusal karmaşayı vurguladılar. Kübistler; ölüdoğa, portre, figür ve manzara resmini yeğlerken, gelecekçiler “hareket” kavramıyla ilgilenerek hızlı otomobilleri, trenleri, yarışan motosikletleri, dansçıları ve hareket halindeki hayvanları ele aldılar. Hareketi çoğunlukla, nesnenin boş çizgilerini ritmik bir biçimde yineleyerek vermeye çalıştılar. Balla’nın ince bir alaycılık taşıyan “Tasmalı Köpeğin Dinamizmi” (1912, Buffalo Güzel Sanatlar Akademisi) ve “Hız: Hareketin Yolları-Dinamik Diziler” (1913, Modern Sanat Müzesi, New York) adlı yapıtları bu anlatımın tipik örnekleridir.
Kübistler gibi gelecekçiler de sanatlarında eşzamanlılığı yakalamaya çalıştılar. Ama kübistler, çözümledikleri nesnenin birkaç yüzünü birden aynı anda yansıtırken, gelecekçiler belli bir çevrede aynı anda gelişen her şeyi betimlemeye çalıştılar. Bunun en iyi örneği Boccioni’nin “Sokağın Gürültüsü Evi Etkiliyor”, (1911, Aşağı Saksonya Eyalet Galerisi, Hannover, Almanya) adalı yapıtıdır. Adından da belli olduğu gibi Boccioni bu resimde görsel duyuları olduğu kadar, işitsel duyuları da vermeye çalışmıştır.
Boccioni heykel sanatıyla da ilgilenerek 1912′de bir bildirge yayımladı. Ardından heykel yapmaya başladı, “Şişenin Uzaydaki Gelişimi” (1912, Modern Sanat Müzesi, New York) ve “Uzayda Sürekliliğin Benzersiz Biçimleri” (1913, Modern Sanat Müzesi, New York) gibi çok özgün yapıtlar ortaya koydu. Antonio Sant’Elia 1914′de mimarlık konusunda bir bildirge yayımladı. Mimarlığın kalıcı olmaması gerektiği doğrultusundaki düşüncesiyle 20. Yüzyılda gerçekleştirilen en fantastik yapıları sanki daha o zamandan görmüştü(örneğin 1972 Münih Olimpiyat Oyunları için mimar Frei Otto’nun yaptığı çadır strüktür). Ama 1916′da 1. Dünya Savaşı’nda bir çarpışmada öldü ve “Uçan Yapılar”ını hiçbir zaman gerçekleştiremedi.
Grup içindeki en etkili kişi olan Boccioni de aynı yıl öldü. Bu olaya, başka başka yerlere dağılan grup üyelerinin ilk ataklıklarının azalması ve savaş da eklenince, önemli bir tarihsel güç olarak ortaya çıkan gelecekçiliğin sonu geldi. Ama başlattıkları ve geliştirdikleri ilkeler başka yerlerdeki sanatçıları etkilemeye devam etti. Gelecekçilerin Nihilizmi, Dadacılığın gelişmesinde önemli bir rol oynadı. Robert ve Sonia Delaunay ve daha başka orfist sanatçılar, Rusya’daki ışıncılar ve Suprematistler büyük ölçüde gelecekçilerin etkisi altında kaldılar. Davit ve Vladimir Burlyuk, Moskova’da Mayakovski ile birlikte gelecekçi bir grup oluşturdular. 1910′ların sonlarında Joseph Stella New York kentinde gelecekçiliği etkileyici bir biçimde kullandı.

Umberto Boccioni (1882-1916) 
Fütürizm akımının öncülerinden Boccioni, Roma’da sanat eğitimi aldı. Resimde farklı dalları denedi. Noktacılık akımı yani neo-impressionism üzerine dersler aldı. Paris’te bulunduğu sürede, herkes gibi o da izlenimcilikten etkilendi, hem impressionism hem de post-impressionism akımından eserler üretti. İtalya’ya geri döndüğünde arayışı devam ediyordu. Marinetti ile arkadaş oldu ve birlikte oluşturacakları Fütürizm yani Gelecekçilik akımı üzerine çalıştılar. Böylece Fütürizm 20.yy başlarında İtalya’da ortaya çıkıp, edebiyat ve sanat alanında diğer ülkeleride etkiledi. Fütürizm’i tanımlamak için Boccioni ve Marinetti’nin birlikte yazdığı manifesto, bu akımın faşizm ile bağdaşmasına sebep olacak anlamlar içerdi. Geçmişten gelen sanat anlayışına bir çizgi çekip, yepyeni bir anlayışa odaklandılar. Bu, resimde dinamizm ve hızı ana konu alan bir yönde, edebiyatta ise anlamlı cümlelere karşı durup, kelimelere özgürlüğü hedefleyen bir yönde gelişti. Boccioni Venedik ve Verona’da bulundu. Resim kadar heykele de önem verdi. Ancak sadece 34 yaşındayken, attan düşerek yaralandı ve hemen ertesi gün vefat etti.

Sanatçının Eserleri
Dynamism of a Soccer Player (1913)
Three Women, 1910

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder